Toplumsal Hareketlerin Siyaset Psikolojisi Kavramları ile İncelenmesi: Arap Baharı Sürecinde Tunus ve Mısır
Künye
ÇATI M. O,KEBAPCI G (2022). Toplumsal Hareketlerin Siyaset Psikolojisi Kavramları ile İncelenmesi: Arap Baharı Sürecinde Tunus ve Mısır. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 22(1), 235 - 256. Doi: 10.18037/ausbd.1095159Özet
Siyaset bilimi ve psikoloji disiplinlerinin sınırları içerisinde şekillenen siyaset psikolojisi alanı; insanların, grupların ve devletlerin siyasal davranışlarını, insanların duygu durumları ile ilişkilendirerek anlamlandırılmasında yardımcı olmaktadır. Toplumsal hareketlerin oluşum süreci, katılımcıları, karşıtlıkları, devamlılığı, yaygınlaşması ve gelişimi itibariyle birçok ihtilaflı kuram ve kavramın ortaya çıkmasına neden olmuş ve her iki disiplininin akademik yazınında kendine yer bulmuştur. Toplumsal hareketlerin, insanların siyasal davranış üretebilecekleri motivasyonlar ile oluşmaları, bu sürecin siyaset psikolojisi kavramlarıyla incelenmesinin yolunu açmıştır. 2010 yılının sonunda başlayan Arap Baharı hareketleri, Ortadoğu siyasal tarihinde önemli bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Tunus’ta başlayan protestoların internetteki Facebook, Twitter ve YouTube gibi sosyal ağ veya paylaşım siteleri ve El Jezire gibi uydu üzerinden yayın yapan kuruluşlar aracılığıyla yayılarak uluslararası boyutta seslerini duyurmaları ve büyük ölçüde lidersiz olarak gelişmeleri, Arap Baharı hareketlerini daha önceki toplumsal hareketlerden farklılaştırmıştır. Bu nedenle bu çalışmada Arap Baharı hareketleri “meydan hareketleri” olarak tanımlanmış ve değerlendirilmiştir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Arap Baharı sürecinde önemli bir yer tutan Tunus ve Mısır’daki toplumsal hareketlerin siyaset psikolojisi kavramlarından yararlanarak analiz edilmesi ve açıklanmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, toplumsal hareket kuramları, akademik literatürdeki tartışmalardan beslenerek incelenmiş, Arap Baharı hareketleri meydan hareketleri olarak tanımlanmış ve Tunus ve Mısır’da 2011 yılında rejim değişikliklerine yol açan gelişmeler de ‘duygular’, ‘siyasallaşmış ortak kimlikler’ ve ‘göreli yoksunluk’ kavramları çerçevesinde açıklanmaya çalışılmıştır. Political psychology as an interdisciplinary field of inquiry connecting political science and psychology explores the role of psychological processes and emotions in order to make sense of the political behaviour of people, groups and states. The formation processes of social movements along with the diversity of their participants, contradictions, continuities, proliferation and development has led to the emergence of many controversial theories and concepts which in turn have found a prominent place in the academic literature of both political science and psychology. The acknowledgement that emotions of people can produce and shape political behaviour has made it necessary to examine the formation of social movements with the help of the theories and concepts ofpolitical psychology. The Arab Spring movements that started at the end of 2010 constitute an important turning point in the political history of the Middle East. In this context, the purpose of this study is to analyse the developments that took place in Tunisia and Egypt during the Arab Spring and their explanation with help of the conceptual lens of political psychology. In accordance with this purpose, social movement theories have been examined by drawing on the debates in the academic literature; the Arab Spring movements have been defined as square movements; and the social movements with led to regime changes in Tunisia and Egypt in 2011 have
been explained though the application of a political psychology conceptual framework that encompasses “emotions”, “politicized common identities” and “relative deprivation”.