Türk Tiyatrosunda 12 Eylül Darbesini Okumak
Özet
Darbe veya ihtilal. Bir ülke yönetimini değiştirmek üzere anlam yüklenen iki sözcüktür. Darbenin halk tarafından yapılması durumunda sözcük devrim ya da ihtilal olur. İhtilal, sözlük anlamıyla; "bir devletin siyasal, toplumsal ve ekonomik yapısını kökünden değiştirmek ereğiyle girişilen gerçekleştirilmesi durumunda ortaya çıkan askeri darbe ise "bir ülkede askeri kuvvetlerin silah yoluyla yönetime el koyması" şeklinde tanımlanır. Ancak ihtilal sözcüğünün darbeyi yapanlar tarafından sıklıkla kullanıldığı görülür. Türkiye'de siyasi tarih, her on yılda bir gerçekleştirilen askeri darbelerle okunabilen bir tarihtir. 27 Mayıs 1960 darbesi. 12 Mart 1971 Muhtırası. 12 Eylül 1980 darbesi. 28 Şubat 1997 post-modern darbesi. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi. Askerlerin oluşturduğu bir kurulun yönetimi olan cunta yönetimi, siyaseti etkilediği biçimde sosyal hayatı, ekonomiyi, kültürü ve sanatı da etkileyen bir yönetimdir. Cuntanın alanı ülkenin ekonomik ve siyasi birliğini bozan kuvvetler gibi görülse de cunta; baskıcı bir tutumla, aydın, sanatçı ve onun düşünme biçimleri üzerine odaklanır. Cunta dönemlerinde baskı, sanatçıların sürgün edilmesine, demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına, üniversitelerin özerkliğine, bilime ve bilimsel düşünceye indirilen darbe olarak karşılık bulur. Tiyatro; düşüncenin ifade aracı olan sözü kullandığı için ve insanı canlı bir buluşmaya davet etmesi dolayısıyla darbe yönetimlerinin en çok baskı uyguladıkları sanattır. Baskı dönemlerinde tiyatro sansürden önce oto-sansürle denetlenir. Görmemiş, duymamış, bilmiyor olmanın suskunluğu suya sabuna dokunmayan konuları beraberinde getirir. Farklı mekânlarda geçirilen olaylarla konuya uzak açı sağlanmaya çalışılır. Parodi kullanılması yaygınlaşır. Orta sınıf beğenisi ve popüler tiyatro önem kazanır. 12 Eylül 1980 darbesi yazarın önce susmasını ardından da ancak 10 yıl sonra konuyu anlamlandırmaya çalışmasını beraberinde getirmiştir. Konunun kendisi biz bu ihtilali neden yaptık gibi bir paradoks içerirken sanatçının yaşanan kayıplar, baskı, acı, anlamsızlık gibi duygu ve olguları irdelediği görülecektir Coup or revolution. Two words loaded with meaning to change the management of a country. If the coup is made by the people, the word will revolution. The movement of the armed people, which is intended to change the political, social and economic structure of a state, is called revolution. If carried out by the army is defined: in a country, military forces seize control of weapons. Those who make the coup use the word revolt. Political history in Turkey discusses with military coups. May 27 coup, 1960. March 12 Memorandum, 1971. September 12 coup, 1980. February 28 postmodern coup, 1997. July 15 coup attempt, 2016. Junta management is a management social life, economy, culture and art. Junta manages with a repressive attitude and focuses on intellectuals, artists and their ways of thinking. In these times artists are exiled, democratic rights and freedoms are restricted, bans to go out, censorship is applied in art, be blown to science and scientific thought. Theatre is an art, applied pressure during the junta times because of using language as expression of opinion, interactive and live art. Theatre is audited with celf-sensorship before sensorship. It focuses on simple topics. Events is passed different places. Parody is used. Popular theater gets importance. September 12 coup, writers lives a silence period and then 10 years later they handle the subject. When the coup subjeckt include a paradox like why did all these happen, writers interest in pain, casualties, press, absurdity etc
Kaynak
Turkish Studies (Elektronik)Cilt
12Sayı
16Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TWpjNE1UazNOdz09https://hdl.handle.net/20.500.12809/6672