Mağlubun Gâlibi Taklit Etmesi: İbn Haldûn’un Gözünden Endülüs, Osmanlı ve Cumhuriyet Bağlamında Bir Değerlendirme
Abstract
İbn Haldûn’a göre toplumsal çatışmaların tek belirleyici etkeni asabiyettir ve çatışmanın iki tarafı olan galip ve mağlup taraflar arasında, çoğu zaman nefret ilişkisi yerine hayranlık ilişkisi gelişir. Bunun sonucunda mağlup taraf galip tarafı hal, tavır, davranış ve yaşam biçimi ile yüceltip taklit eder. Galip taraf verici kültür, mağlup taraf ise alıcı kültür konumundadır. Mağlup taraf içinden çıkan bir grup, galip tarafın savunusunu yaparak verici kültürün alıcı kültür üzerindeki etkisinin artmasını sağlar ve nihâyet alıcı kültür dejenere olarak varlığını yitirir. Onun kültürel düzeyde Endülüs Müslümanları üzerinden kurduğu bu teoriyi, Osmanlı Batılılaşması için devletsel düzeyde okumak mümkündür. According to Ibn Khaldun only one determining agent in the social conflicts is asabiyah and consequently the social conflict usually generates a relation of enthusiasm between two sides of conflict not hate. Then the defeated side begins to reproduce triumphant’s modes, behaviors and life style and triumphant gets the side of generous culture and the defeated gets the receiver one. Lastly a small group from the defeated side champions the triumphants’ culture and the receiver culture begins to degenerate untill disappear. Ibn Khaldun’s cultural theory for Andalucia could be able to read as a state theory for Ottomans.