28.02.2008 Tari Hli İ Sviçre Federal Mahkemesi Kararının (Bge 134 III 241) Çevirisi ve Kökenini Öğrenme Hakkı İ Le İ Lgili Genel Bir Değerlendirme
Özet
Heterolog döllenme teknikleri ve evlât edinme kurumunun işlevsellik kazanmasıyla beraber temel insan haklarından biri olan kökenini öğrenme hakkının, gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde gerekse de Kıta Avrupası ülkelerinde yargı kararlarına daha sık konu olmaya başlaması, bu hakkın niteliği ve kullanılması ile ilgili doktrinde ayrıntılı çalışmalar yapma ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Ancak asıl mesele söz konusu hakkın kavram olarak tanımlanmasından ziyade, çatışan menfaatler karşısında sınırlarının tespiti noktasında ağırlık kazanmaktadır. İsviçre Federal Mahkemesi 2002 yılında verdiği bir karar ile kökenini öğrenme hakkını, feragat edilemez ve hak düşürücü bir süreye bağlı olmayan mutlak nitelikte bir kişilik hakkı olarak tarif etmiştir1 . Bu çalışma ile çevirisini yaptığımız İsviçre Federal Mahkemesi’nin 2008 yılında verdiği karar (BGE 134 III 241) ise, kökenini öğrenme hakkının çatışma hâlinde olabileceği vücut bütünlüğü hakkını, soybağı davalarında talep edilen genetik testler sebebiyle yalnızca fiziksel sağlığın ihlâli boyutuyla değil, aynı zamanda psikolojik sağlığın ihlâli boyutuyla da ele aldığı için dikkat çekicidir. Biz de bu çalışma ile hukukî soybağının, genetik soybağı ile örtüşme sağlamadığı alanlarda söz konusu olan kökenini öğrenme hakkına ilişkin genel ve kısa bilgiler verdikten sonra, Federal Mahkeme kararı çerçevesinde bu hakkın vücut bütünlüğünün ihlâli karşısındaki uygulamasına ilişkin kısa değerlendirmelerde bulunduk. The right to know one’s origin is a one of the fundamental human right, which began to be discussed recently by functionalization of the artificial insemination techniques and adoption, and also began to be subject in both the European Human Rights Courts’ as well as in the decisions of Western European countries. And it has created a requirement of new academic studies about the scope and application of this right. But the main theme is not only defining the right, but also determining the limits of the right in terms of the conflicting interests. In Switzerland, the Federal Court in its decision in 2002 for the first time described the right to know one’s origin as a absolute personality right which can not be waived and limited with a period of prescription. The Swiss Federal Court decision given in 2002, described the right to know the one’s origin, as an absolute personality right that can not be waived and not due to a prescription period. In this study, the decision of the Swiss Federal Court given in 2008, (BGE 134 III 241), that we translated, is noteworthy as it handles the violation of the right of the body integrity by the requested genetic testing in the lineage cases, which can be in conflict with the right to know one’s origin, within the frame of not only physical health, but also the psychological health. With this study, we have made assessments about the application of this right in view of the violation of body integrity after giving general and brief information regarding the right to know one’s origin that exist in case of the legal paternity does not match with the genetic paternity
Kaynak
Türkiye Adalet Akademisi DergisiCilt
0Sayı
24Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TVRnNE1qTXhNUT09https://hdl.handle.net/20.500.12809/6968