Hukuka Aykırı Yasalar Yoluyla Mekan Üzerinden Pervasız Birikim
Özet
Türkiye'de liberal muhafazakar elitlerce uygulanan inşaat odaklı birikim politikaları kentler üzerinde büyük etkiler yaratmıştır. Devasa gayrimenkul ve altyapı yatırımları özellikle 2000'li yıllardan beri sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. İnşaat sektörünün önündeki yasal, sosyal, mekansal ve kurumsal "engellerin" radikal ayıklanması mekanın temizlenmesinin yolunu açmış ve artan oranda otoriterleşen politikalarla ayrıcalıklı sınıflar lehine büyük bir kaynak aktarımı yapılmıştır. Bu süreç 1980'lerde başlamış ve liberal muhafazakar hükümetin yüksek bir oy oranı ile iktidara geldiği 2002 yılında yoğunlaşmıştır. Söz edilen büyük ölçekli yatırımlar ulusal ve/veya uluslararası özel emlak sektörü yatırımcıları ve onlarla işbirliği yapan belediyeler ve doğrudan Başbakanlığa bağlı TOKİ gibi kamu kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da sürecin temel aktörlerinden biri olmuştur. Bu yatırımlar sonucu sermaye birikimi, emlak sektöründeki büyük sermaye grupları ve finans sektörleri lehine hızlanmıştır. Makalede, yasal düzenlemelerin mekanın yatırımcılar için engellerden arındırılmasında oynadığı rolün analizi amaçlanmaktadır. Başka bir ifadeyle sosyal mekanın üretimi ve yeniden üretimi yoluyla sermaye birikimi için yeni kaynaklar yaratılması ve paylaşılmasında devlet--sermaye arasındaki pervasız işbirliğinin rolü incelenecektir. Construction—led growth policies implemented by the new liberal/conservative elites have had dramatic effects on cities in Turkey. Huge real estate and infrastructural investments have been at the core of the capital accumulation model especially since the 20005. Radical abolishment of the “obstacles” in front of the construction sector such as legal, social, spatial and institutional, paved the way for space clearance and massive resource transfer in favour of privileged classes under increasingly authoritarian policies. The process that started in 1980 intensified especially since 2002 when the liberal/conservative government has taken the power with significant majority. These large—scale projects have been implemented by the national and/or international private real estate firms in alliance with the public bodies such as municipal authorities, the Mass Housing Administration (TOKl) which is directly linked to the Prime Ministry. Ministry of Environment and Urban Planning have been one of the main actors of the process. Capital accumulation accelerated in favor of large capital groups in real estate and finance sectors in consequence With these investments. This article aims at analysing the role of the legal regulations in clearing the space from the “obstacles” for the real estate investors, in other words, the role of recless state—capital alliance in creating new sources of capital accumulation and sharing it through the production and reproduction of social space.
Kaynak
Eğitim Bilim ToplumCilt
12Sayı
46Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TWpneU16STJOZz09https://hdl.handle.net/20.500.12809/7008