Muğla İlinde 2011-2015 Yılları Arasındaki Bebek Ölümlerinin Değerlendirilmesi
Abstract
Amaç: Bebek ölümü; aileler üzerinde psikolojik, sosyal ve ekonomik yıkıma neden olmaktadır. Bebek ölümlerinde anneye ve bebeğe verilen sağlık hizmeti ve sağlık hizmet sunumunun kalitesi en önemli unsurlardır. Ayrıca, bebek ölüm nedenlerinin belirlenmesi de diğer koşullarla birlikte ölümlerin azaltılmasında temel faktörlerdendir. Bu nedenle bu çalışma, 2011-2015 yılları arasında Muğla’da gerçekleşen bebek ölümlerinin sosyodemografik bilgilerle birlikte verilerin değerlendirilmesini ve nedenlerin saptanmasını amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntemler: Gebeliğin 22. haftasından itibaren meydana gelen ve doğum ağırlığı 500 g ve üzeri olan ve doğumu izleyen ilk 365 güne kadar gerçekleşen bebek ölüm vakaları çalışmaya alınmıştır. Muğla ilindeki Aile Hekimliği Birimlerine kayıtlı olan bebek ölümleri irdelenmiştir. 2011-2015 yılları arasında Muğla ili Bebek Ölüm Komisyonu’nda görüşülmüş ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından onaylanmış bebek ölüm dosyaları ele alınmıştır. İstatistiksel analiz için SPSS 17.0 kullanılmış ve t-testi ve varyans analizi yapılmıştır. Araştırma retrospektif bir çalışmadır. Bulgular: Muğla’da 2011-2015 yılları arasında 55.000 bebek doğmuş, 445 ölü doğum ve 399 bebek ölümü gerçekleşmiştir. Bebeklerin yaşam süresi dikkate alındığında, bebek ölümlerinin %47’si erken neonatal, %18’i neonatal, %35’i ise postneonatal dönemde gerçekleşmiştir. Bebek ölümlerinin temel nedeni olarak ilk sıralarda konjenital kalp hastalığı (%18,3) ve konjenital anomaliler (%15,8) karşımıza çıkmaktadır. Gebelik süresi arttıkça (x²=2,1) konjenital anomaliler ve diğer ölüm nedenleri de artmaktadır. Doğum şekli ve akrabalık bağı ile ölüm nedenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır [t(394)=- 1,11, p<0,27]. Sonuç: Muğla ilindeki sağlık hizmet sunucularının, bebek yoğun bakım ünitelerinde ve bebeklerin klinik tedavi süreçlerinde yetersizlikler olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle bir ve ikinci basamak izlemlerinin niteliğinin sorgulanması gerektiği düşünülmektedir. Objective: Infant mortality causes psychological, social and economic destruction on families. The quality of health care and health service delivery given to mothers and babies during infant deaths are the most important factors. In addition, determining the causes of infant mortality is the main factor in re- ducing mortality with other conditions. The aim of this study is to evaluate and to determinate the causes of infant deaths in Mugla between 2011-2015 with sociodemographic data. Material and Methods: The infant death case, which took place from the 22nd week of pregnancy to birth weight of 500 g and above and up to the first 365 days after birth, was taken into study. In this study, infant deaths registered to the Family Care Pyhisican Units Mugla province between 2011-2015 were examined. Muğla Provincial Infant Death Commission was discussed and the infant mortality certificates approved by the Turkish Public Health Instution were handled. The aim of the study is to determine the causes of infant mortality in Mugla and to shed light on precautions to be taken. Results: Between 2011-2015, 55.000 babies were born, 445 stillbirths and 399 infant deaths occurred in Muğla. Considering the life span of infants, infant mortalities occured 47% in early neonatal, 18% in neonatal, and 35% in postneonatal period. As the main reason for infant deaths, we are confronted with congenital heart disease (18.3%) and congenital anomalies (15.8%) in the first place. As the duration of pregnancy increases (x²=2.1) congenital anomalies and other causes of death increase. There is no statistically significant relationship between the type of birth and kinship and the causes of death [t (394) =-1.11, p<0.27]. Conclusion: It is thought that the health service providers in Mugla are inadequate in infant intensive care units and in the clinical treatment of infants. For this reason, it is necessary to question the quality of the first and second step observations.
Source
Türkiye Klinikleri Sağlık Bilimleri DergisiVolume
3Issue
2URI
https://doi.org/10.5336/healthsci.2017-59428https://app.trdizin.gov.tr//makale/TXpVM01EY3hNUT09
https://hdl.handle.net/20.500.12809/7127