Suça sürüklenen çocukların suç tipleri, sosyodemografik ve klinik özellikleri
Özet
AMAÇ: Bu çalışmada suça sürüklenen çocukların sosyo-demografik özellikleri, suç tipleri ve psikiyatrik tanılarının incelenmesi amaçlandı. YONTEM: Adli makamlar tarafından Ocak 2012-2015 tarihleri arasında Kahramanmaraş ve Muğla'da çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğine adli rapor için yönlendirilen 82 olgunun dosya bilgileri geriye dönük olarak incelendi. Olguların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, sosyoekonomik düzeyi, zeka düzeyi, suç tipi, suç tekrarı, adli rapor sonucu, DSM-IV-R'ye göre psikiyatrik tanıları değerlendirildi. BULGULAR: Olguların çoğunluğu |%87,8] erkekti ve ortalama yas 13,810,92'idi. Olguların %93,9'u düsük ve orta sosyoekonomik düzeyden ailelerdendi. Olguların %67,1'indezekadüzeyi normaldi. En yaygın suç tipi hırsızlık [%39] ve cinsel istismar [%20,7] idi. Mükerrer suçlar nedeniyle başvuranların oranı%12,2'idi. Olguların %29,3'üne işlediği öne sürülen suçun hukuki anlam ve sonuç- larını algılama ve bu eylem ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu şeklinde rapor verilmişti. Olguların çoğunda psikiyatrik bir bozukluk olmadığı [%62,2] saptandı. Psikiyatrik tanısı olanlar arasında ise davranım bozukluğu [%20,7] ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu [%13,4] en yaygın belirlenen tanılardı. SONUÇ: Ülkemizde suça sürüklenen çocuklar aile ve toplum açısından önemli bir psiko-sosyal sorundur. Bu çocuklarda suça sürüklenme yatkınlığını artıran risk etmenleri belirlenmelidir. Çocukların suça sürüklenmesini önlemek için, ebeveynlerin bilgilendirmesi ile birlikte altta yatan psikopatolojilerin saptanması, hastalıkların sağaltımı ve iyileştirilmesi için daha kapsamlı uygulamalar yapılmalıdır. OBJECTIVE: The aim of this study is to investigate the sociodemographic characteristics, the type of crime and psychiatric diagnosis of delinguent children. METHODS: The data of 82 delinquent children aged 12-15 years who referred to Child and Adolescent Psychiatry outpatient clinic at Kahramanmaraş and Muğla between January 2012 and 2015 for criminal reports byjudicial authority were analysed retrospectively. In all cases, age, gender, educational status, intelligence level, socioeconomical levels, type of crime, re-involvement of criminal activities, the results of forensic reports and psychiatric diagnosis according to DSM-IV-TR classification were evaluated. RESULTS: Majority of the cases were male [87.8%] and the mean age of the cases was 13.810.92. The 93.9% of the cases had low and moderate socio-economical levels. Intelligence level of the children was found out to be normal in 67.1% of the cases. The most common types of crime were theft [39%] and sexual abuse [20.7%]. The cases of repetitive offense constituted 12.2% of the cases.|n 29.3% of the cases, the children were reported to have sufficiently developed perception and ability that enable them to comprehend the legal meaning and consequences of the offense and to direct his/her behavior accordingly. In most cases there was no psychiatric disorder [62.2%]. Conduct disorder [20.7%] and attention deficit hyperactivity disorder [13.4%] were the common diagnosis among those with psychiatric diagnosis. CONCLUSION: Delinquent children constitute significant psychosocial problem for both family and the community in our country. Risk factors that increase susceptibility of these children to drift into crime should be identified. In order to prevent the juveniles from drifting into criminal activities, more comprehensive strategies are to be put into practice to find out underlying psychopathologies, treatment of illnesses and rehabilitation along with the family disclosure.
Kaynak
Adli Tıp DergisiCilt
30Sayı
3Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TWpZd05EVTRPQT09https://hdl.handle.net/20.500.12809/7140