Astım Hastalarında Hastalığın Şiddeti ile Tüberkülin Cevabı Arasındaki İlişki
Tarih
2016Yazar
Mermit, Buket ÇilingirGünbatar, Hülya
Özbay, Bülent
Sertoğullarından, Bünyamin
Sünnetçioğlu, Mahmut
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Amaç: Tüberkülin cevabı Th1 aracılıklı gecikmiş tip hipersensitivite reaksiyonudur ve atopik hastalıklarda baskılanır. Çalışmamız astım hastalarında, hastalığın şiddeti ile tüberkülin cevabı arasında ilişkiyi araştırmaktadır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 52 astım hastası ve benzer dermografik özellikler taşıyan 20 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Hastalar Global Initiative for Asthma Astım Ağırlık Sınıflamasına göre dört gruba ayrıldı. Atopi hikayesi, tüberküloz hikayesi ve ailede geçirilmiş veya aktif tüberküloz varlığını içeren özgeçmiş sorgulaması yapıldı. BCG skar varlığı kaydedildi. Tüberkülin cilt testi uygulandı ve endurasyon çapı 72 saat sonra değerlendirildi. Serum total IgE düzeyi ve eozinofil sayısı ölçüldü. Bulgular: Astım hastaları ve kontrol grubu arasında yaş, Tüberkülin cilt testi endurasyon çap ortalaması, eozinofil sayısı ve tüberkülin cevap dağılımı açısından anlamlı ilişki saptanmadı (p>0.05). Astım hastalarında total Ig E düzeyi daha yüksekti (p<0.05). BCG skarı varlığı göz önüne alındığında da astım hastaları ve kontrol grubu arasında Tüberkülin cilt testi endurasyon çapı ortalamaları arasında anlamlı farklılık yoktu. Astım hastaları şiddete göre sınıflandırıldığında, gruplar arasında Tüberkülin cilt testi endurasyon çapı, eozinofil sayısı, eozinofil yüzdesi, total Ig E düzeyi ve tüberkülin cevap dağılımı açısından anlamlı farklılık görülmedi. BCG skarı varlığı göz önüne alındığında da Tüberkülin cilt testi endurasyon çapları açısından fark yoktu (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızın sonucunda astım hastalığında hastalığın şiddeti ile tüberkülin cevabı, eozinofil sayısı ve total Ig E düzeyi arasında ilişki olmadığı sonucuna varıldı Objective: Tuberculin response is a delayed type hypersensitivity reaction that is suppressed in atopic diseases. The aim of our study was to investigate the relation between the severity of asthma and tuberculin response. Materials and Methods: The study population included 52 asthma patients and 20 healthy volunteers who have similar demographic features. The severity of asthma was devided into four groups according to the classification of the Global Initiative for Asthma. The patients were asked for tuberculosis and atopy history and family history of active or passed tuberculosis. Deltoid area was watched for BCG scars. Tuberculin skin test was administered and the diameter of the induration was measured after 72 hours. Serum total Ig E level and eosinophil count was measured. Results: No significant correlation was observed betweeen study and control groups for PPD induration, eosinophil count and tuberculin response (p> 0.05). In study population serum total Ig E level was higher than the control group (p< 0.05). For BCG positive patients no significant relationship was detected about Tuberculin Skin Test induration means between the study and control groups. When the patients were divided into four groups according to severity of asthma no correlation has occurred between the groups for Tuberculin Skin Test enduration, eosinofil count, total Ig E and tuberculin response. For BCG positive patients no significant relationship was detected about Tuberculin Skin Test enduration means between the four subgroups of patients. Conclusion: In our study we did not find any correlation between tuberculin response, eosinophil count, total Ig E level and severity of asthma for asthma disease
Kaynak
Van Tıp DergisiCilt
23Sayı
1Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TVRrNU16RTFOUT09https://hdl.handle.net/20.500.12809/7251