Eksiklik Sendromu Olan ve Olmayan Şizofrenide Aleksitimi, Depresyon ve Negatif Belirtiler Arasındaki İlişki
Özet
Amaç: Bu çalışmada Eksiklik Sendromu (ES) olan ve olmayan şizofreni hastalarının aleksitimi, depresif ve negatif belirtiler açısından karşılaştırılması ve bu değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışmaya 210 şizofreni hastası katıldı. Hastalar Eksiklik Sendromu Çizelgesi’ne göre ES olan ve olmayan olarak ayrıldı. Her hastaya Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği (PANSS), Calgary Şizofrenide Depresyon Ölçeği (CŞDÖ), Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ), UKU (Udvalg for Klinikse Undersogelser) İlaç Yan Etki Ölçeği uygulandı.
Bulgular: ES grubunda aleksitimi puanlarının daha yüksek olduğu ve negatif belirtilerle ilişkili olmadığı saptandı. Bu grupta depresyon görülme oranı da anlamlı olarak düşük bulundu. ES olan şizofreni hastalarında pozitif belirti puanları ile duyguları tanıyamama ve duyguları ifade edememe alt ölçek puanları arasında negatif yönde
bir ilişki saptandı. Şizofreni hastalarının (ES olan ve olmayan) negatif belirti puanları ile TAÖ ölçeğinin alt ölçeklerinden aldıkları ortalama puanlar pozitif yönde ilişkili bulundu. Depresif ve negatif belirtilerin şizofreni hastalarındaki (ES olan ve olmayan) aleksitimik özelliklerin
yordayıcısı olduğu bulundu.
Sonuç: Çalışmamızda ES olan grupta aleksitimi ile negatif belirtiler arasında ilişki bulunmaması aleksitimi ve negatif belirtilerin ayrı ve bağımsız kavramlar olduklarını düşündürmektedir. Gelecekte aleksitimik belirtiler ile negatif semptomatolojinin bilişsel fonksiyonlarla ilişkisi birlikte değerlendirilebilir. Objective: The aim of this study was to compare schizophrenia patients with and without Deficit Syndrome (DS) with respect to alexithymia, depression and negative symptoms and to investigate the relationship between these variables. Method: A total of 210 schizophrenia patients who joined the study were grouped on the basis of the Schedule for the Deficit Syndrome (SDS). Each patient was evaluated using the Positive and Negative Syndrome Scale (PANSS), the Calgary Depression Scale for Schizophrenia (CDSS), the Toronto Alexithymia Scale (TAS) and the UKU- Side Effect Rating Scale (UKU-SERS). Results: The DS group had higher alexithymia scores that were not related to the negative symptoms. The prevalence of depression was significantly lower in the same group. Positive symptoms in the DS group were negatively correlated with the two TAS subscales of difficulty describing and identifying feelings. The negative symptoms scores of all the patients with and without DS correlated positively with the mean score on the TAS subscales. The severity of depressive and the negative symptoms predicted alexithymic symptoms. Conclusion: Lack of a correlation between the negative symptoms and alexithymic symptoms in DS suggested that the respective symptoms represented different independent phenomena in schizophrenia. A future study might explore the relationship between alexithymia and negative symptoms in association with cognitive functioning.
Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TXpVM05ERTNOdz09https://hdl.handle.net/20.500.12809/752
https://doi.org/10.5080/u23204