Kant estetiğinde 'serbest oyun' kavramı
Özet
Bu makalede Kant estetiğinin özünü oluşturan güzellik yargılarıyla alakalı bir sorun ele alınmaktadır. Bu sorun, güzellik yargılarında Kant'ın var olduğunu iddia ettiği idrak-muhayyile ilişkisi sorunudur. Kant, Yargı Yetisinin Eleştirisi adlı eserinde güzelliğin ne ampiristlerin iddia ettiği gibi tamamen duyuya dayandığını ve ne de rasyonalistlerin iddia ettiği gibi tamamen kavramsal bir şey olduğunu iddia eder. Kant'a göre güzelliğin duyusal ve dolayısıyla duygusal bir yönü olduğu gibi düşünme yetisini ilgilendiren bir yönü de bulunmaktadır. Güzelliğin düşünsel yönü de kendini güzellik yargılarında belli eder. Ancak güzellik yargılar ile bilgisel yargılar arasında temel bir fark bulunmaktadır. Bu fark şudur: bilgi veren yargılarda muhayyile, idrakin sağladığı kurallara (kavramlara) tamamen bağlı iken güzellik yargılarında muhayyilenin böyle bir zorunluluğu yoktur. Kant'a göre güzellik yargılarında muhayyile ile idrak arasında 'serbest bir oyun' göze çarpmaktadır. Peki ama Kant bununla neyi kastetmektedir? İşte elinizdeki makalenin konusu tam da budur. In this paper I try to examine a problem found in Kant's aesthetics. This is the problem of how to understand the relationship between understanding and imagination which, Kant thinks, exists in the judgments of beauty. In Critique of Judgment Kant asserts that beauty neither solely depends upon senses, as the empiricists claim, nor is something only rational, as the rationalists assert. Kant thinks that beauty has two aspects: one is sensual, the other is rational. The rational aspect of beauty shows itself in judgments of beauty. But, according to Kant, there is an important difference between judgments of knowledge and judgments of beauty. While in forming judgments of knowledge, imagination must abide by the rules (i.e. concepts) provided by the understanding, in judgments of beauty there is no such necessity. Kant says that in judgments of
Kaynak
Felsefe DünyasıCilt
0Sayı
52Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TVRFd05qTTJOZz09https://hdl.handle.net/20.500.12809/7774