Aktif ve pasif ötanazi ayrımı ahlaksal bir ayrım mıdır?
Özet
Bu yazıda, ölümcül hastalığından dolayı bir kimseyi kendi iyiliği için nazikçe öldürme pratiği olarak adlandırılan aktif ötanazi ile yine ölümcül hastalığından dolayı bir kimsenin ölme sürecine kendi iyiliği için müdahale edilmemesi anlamına gelen pasif ötanazi ayrımı üzerine ileri sürülen iki görüşü ele alıyoruz. Bu görüşlerden biri, aktif ve pasif ötanazi ayrımının ahlaksal bir ayrım olmadığını, dolayısıyla pasif ötanazi hangi ahlaksal zemindeyse, bu zeminin, aktif ötanazi için de geçerli olduğunu ileri sürer. İkinci görüş ise bu pratikler arasında önemli bir ahlaksal ayrımın olduğunu iddia eder. Buna göre, aktif ötanazide hastanın ölüm nedeni hekim olmasına karşın, pasif ötanazide bu ölümün nedeni hastalığın kendisidir. Öte yandan, her iki görüşün de genellemeci yaklaşımlarının problemli olduğuna vurgu yapacağız. Nitekim aktif ve pasif ötanazi ayrımının ahlaksal bakımdan denk olduğunu gösteren durumlar üzerinden, bu ayrımın her zaman ahlaksal bakımdan ilgisiz bir ayrım olduğuna dair ileri sürülen iddiayı reddetmekle birlikte; ayrımın ahlaksal bakımdan ilgili bir ayrım olduğunu gösteren durumlar üzerinden de, bu ayrımın her zaman farklı ahlaksal içerikler taşıdığına dair ileri sürülen bir iddiayı da reddedeceğiz. Meselenin bağlamsal doğasına vurgu yaparak bazı durumlarda bu pratiklerin aynı ahlaksal zeminde olduklarını, bazı durumlarda ise farklı ahlaksal değerleri içerdiklerini ileri süreceğiz. In this paper, we tackle two views on the distinction between active euthanasia, mercy killing of a terminal patient, and passive euthanasia, letting a terminal patient die. The first view argues that there is no moral distinction between active and passive euthanasia, and passive euthanasia is morally on a par with active euthanasia. The second view, on the other hand, argues that there is a significant moral difference between these practices. In the case of active euthanasia, it is argued, it is the doctor who causes the patient& #8217; s death, whereas in the case of passive euthanasia, it is the illness itself that causes patient& #8217; s death. In response to these views, we argue that both claims have some shortcomings in the sense that they both make the same generalizations from the opposite viewpoint. It is not true that every case of passive euthanasia is morally on a par with active euthanasia, and it is not true, too, that every case of passive euthanasia has different moral implications from active euthanasia. Considering the contextual nature of the issue, we argue that in some cases they have the same moral implications, whereas in some other cases they do not.
Kaynak
F L S F / Süleyman Demirel Üniversitesi Felsefe DergisiCilt
9Sayı
17Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TVRVMk9EUTNOdz09https://hdl.handle.net/20.500.12809/7883