Eğitim sen’in üniversite taraması (2007): Ek ders ve paralı öğretimden zaman kalırsa yazlık iş olarak bilim
Tarih
2011Yazar
Gümüş, AdnanSayılan, Fevziye
Aksoy, Hasan Hüseyin
Sağdıç, İsmail
Uysal, Meral
Coşkun, Mustafa Kemal
Temlli, Sezai
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Eğitim Sen 2007 Üniversite Taraması, üniversitelerin Bologna Süreci adı altında toptan yeniden yapılandırıldığı bir geçiş sürecinde yapılmış; öğretim üyeleri, öğretim görevlileri ve araştırma görevlileri olarak üç kategori altında öğretim elemanlarının kökenlerinden çalışma koşullarına ve reform beklentilerine kadar geniş bir yelpazede profil ve eğilimleri görülmeye çalışılmıştır. Veriler 2007 bahar döneminde 9 üniversiteden 112’si kadın, 232’si erkek 344 öğretim elemanının yanıtladığı anketlerden oluşmaktadır.Bulgular çok genel olarak özetlenirse, akademik birikim ve deneyim düşük, içsel yükselmeler yaygın, ders yükleri çok ağır, maaş ve özlükler yetersizdir. Araştırma, proje, yayın etkinlikleri, okurluk ve yeni gelişmeleri izleme düşüktür. Demokratik katılım olanakları yok denecek düzeydedir. Dahası genel akademik anlayış ve özlükler her geçen gün daha da kötüleşmekte, ek gelir arayışları giderek yaygınlaşmaktadır. Reform beklentileri konusunda da kafaları karışık bulunmaktadır. Öğretim elemanları genel profil olarak dört alt tipte toplanmaktadır: 1) Kurum içinde gelir getirici paralı ek ders, sertifika programları, proje ve hizmet arayışında olanlar, 2) Kurum dışı piyasada gelir getirici ek iş arayışlarında olanlar, 3) Tembelleri de içeren güncel duruma pasif uyarlananlar, 4) Bilim araştırma nitelikli eğitim için uğraşanlar ki sonuncusu yani bilim kişileri artık azınlık durumuna düşmüş bulunuyor. Kısaca mevcut yükseköğretim modeli ne araştırmayı, ne entelektüel estetik gelişimi (yaratıcı bilgi beceri zeka gelişimini), ne de aydınlanmayı (etik duyarlılığı) sağlayabilmektedir. Ancak mevcudun daha piyasacı olanla değiştirilmesi de çözüm değil; öğrencileri müşterileştirip borçlandıran; çalışanı güvencesizleştiren; kişi, kurum, maaş ve diplomaları dereceleştirip ayrıştıran; idari ve mali yönetimi piyasalara bağlayarak kısıtlı kurumsal özerkliği piyasa özerkliğine dönüştüren; sonuçta özgür düşünce, bilim ve kamu yararına hakikat üreticiliğini daha da kısırlaştırıcı ve toplumsal eşitsizlikleri daha da artırıcı daha büyük bir talihsizlik olacaktır. The University Survey 2007 by the Workers& #8217; Union of Education and Science (Eğitim Sen) was made in a transitional period when the universities were being totally restructured under the name, The Bologna Process. The profiles and trends of the teaching staff in three categories & #8211; academical members, lecturers and research assistants- were observed in a wide range starting from their origins to their working conditions and reform expectations. The data, obtained during the spring semester 2007, consists of the responses to questionnaires by 344 teaching staff, of which 112 are women and 232 men from various faculties of 9 universities. To mention some of the findings, their accumulation of knowledge and experience are at a low level, inbreed promotions are widespread, total teaching time is very long and heavy, salaries and related incomes are insufficient. Research and project-work, publication, efficient reading and following new develeopments are at a low level. Possibilities for democratic participation are at so low a level that it can be said to be nil. Moreover, general academic understanding and attitude and the status of personel matters are so worsened day by day that the search for other ways of additional income becomes more and more widespread. Also, concerning reform expectations, their minds are confused. As the general profile, the teaching staff are grouped under four sub-types: 1) Those who search for, within their institution, additional lecture hours which bring additional income, certificate programms, projects and services, 2) Those who search for, outside their institution, additional work in the market, 3) Those, including the lazy ones, who passively adapt themselves to current situations, 4) Those who work for qualified scientific knowledge and education,- those,being so, have already become a minority. Shortly put, higher education model as practiced at present is able to achieve neither a high research level, nor an intellectual-esthetical development (creative development of knowledge, skill and intelligence). The replacemet of the present academic staff as a whole by another which shall be more involved in the market, does not provide a solution. That shall be a more vehement misfortune which shall turn the students into indebted customers, which shall throw the workers into insecure living conditions, which shall arbitrarily differentiate persons and institutions and distrube diplomas and salaries accordingly, which shall, by tying the administrative and financial matters and staff to the demands of the market, turn the already meagre institutional autonomy into market autonomy, and finally, which shall sterize free thinking, science, discovery of truth for public benefit and which shall increase social inequalities to unbearable level.
Kaynak
Eğitim Bilim ToplumCilt
9Sayı
34Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TVRNeU9EZzJOZz09https://hdl.handle.net/20.500.12809/8001