Sağlık çalışanlarında asemptomatik atopi sıklığı ve latent tüberküloz ile ilişkisi

Abstract

Giriş: Son yıllarda atopik hastalık prevalansı giderek artmaktadır. Bu artışta genetik ve çevresel faktörler suçlanmaktadır. Atopik hastalıklarda çevresel risk faktörlerinin araştırıldığı birçok çalışma olmakla birlikte asemptomatik atopi için risk faktörlerinin incelendiği araştırma sayısı sınırlıdır. Çalışmanın amacı; ailesel ve kişisel atopik hastalık öyküsü olmayan sağlık çalışanlarında asemptomatik atopi sıklığını belirlemek, sigaranın ve latent tüberkülozun asemptomatik atopi üzerine olan etkisini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Olgular, kişisel ve ailesel atopik hastalık öyküsü tariflemeyen Başkent Üniversitesi Hastanesinde çalışan sağlıklı kişilerden seçildi. Çalışmaya 60 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Yaşları 22- 37 arasında değişen katılımcılara tüberkülin cilt testi (TCT) ve 13 aeroallerjenden oluşan deri prik testi (DPT) uygulandı. TCT sonucu ? 15 mm’nin üzerin-de olanlar latent tüberküloz olarak değerlendirildi. Bulgular: Olguların %26.7’sinde en az bir aeroallerjene karşı DPT pozitifliği saptandı. En sık saptanan allerjen Dermatophagoides pteronyssinuss idi. Sigara içenlerde 5 (%16.7) kişide, içmeyenlerde ise 11 (%36.7) kişide atopi saptandı (p> 0.05). Tüm olgularda TCT ? 10 mm, %65’inde TCT ? 15 mm bulundu. Hiçbir olguda aktif ya da geçirilmiş tüberküloz öyküsü saptanmadı. Atopisi olanlar ile atopisi olmayanlarda TCT pozitifliği sırasıyla %43.7 ve %72.7 olarak saptandı (p= 0.03). Sonuç: Ailesel ve kişisel atopik hastalık öyküsü tariflemeyen sağlık çalışanlarının dörtte birinde atopi saptandı. Asemptomatik atopi ile latent tüberküloz maruziyeti arasında ters bir ilişki olduğu ve latent tüberküloz infeksiyonunun atopi gelişimini azalttığı düşünüldü. Aktif sigara içimi ile atopi arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı.

Objective: In recent decades, the prevalence of atopic diseases has risen. Genetic factors and environmental factors are accused for this increase. The studies examining risk factors for asymptomatic atopy are limited, although many studies have investigated environmental risk factors in atopic diseases. The aim of study, to determine the prevalence of atopic sensitization among asymptomatic health workers and to examine the effects of active smoking and latent tuberculosis for atopic sensitization. Materials and Methods: Healthy participants with no described positive history of atopy and history of familial atopy were selected. Sixty participant aged 22-37 years were tested using tuberculin skin test (TST) and the skin prick tests (SPT) with 13 allergen extracts were performed. TST was accepted as latent tuberculosis if it was 15 mm or over. Results: At least one SPT response was found in (26.7%) 16 of 60 subjects. The most common sensitization was to Dermatophagoides pteronyssinuss. SPT results were compared and it was found that 5 (16.7%) people had positive SPT in smoker groups and 11 (36.7%) people in non-smoker groups (p> 0.05). TST was found over 10 mm in all subjects. TST was found over 15 mm in 65% of the subjects. No case had active or history of tuberculosis. In atopic and non-atopic groups, rates of TST positivity were 43.7% and 72.7% respectively (p= 0.03). Conclusion: Atopy was found in a quarter of healthy workers who no described positive history of atopy and history of familial atopy. It was thought that there was an inverse association between atopy and latent tuberculosis and that latent tuberculosis reduced development of atopy. We found no relationship between active smoking and atopy.