Byzantine period in kedreai (sedir ısland): Churches
Özet
Hıristiyanlığın Karia'da egemen olmaya başladığı M.S 5. yüzyıldan itibaren Kedreai Adası'nda bir Hıristiyan yerleşimin varlığı -tarihi kaynaklarca desteklen-mese de - mimari kalıntılar ve diğer buluntular yardımıyla açıkça görülmektedir.. Kedreai'de kiliseler, limanlar, hamamlar, bir sokak etrafında dükkânlar, konutlar ve sarnıçlardan oluşan önemli bir Bizans yerleşimi bulunmasına karşın, Bizans kent ve piskoposluk listelerinde adının geçmemiş olması şaşırtıcıdır. Kedreai uzun bir süre daha çok antik dönem eserleriyle önem kazanmış, Bizans dönemine ait yapıları, adayı inceleyen araştırmacıların yayınlarında kabaca yapılmış tanımlarla sınırlı kalmıştır. Adadaki Bizans yapılarıyla ilgili ilk ayrıntılı çalışma Ruggieri tarafından gerçekleştirilmiş ancak araştırmacı sadece üç kilise kalıntısını görmüş ve bunları değerlendirmiştir. Yoğun bitki dokusuna sahip olan adanın doğal yapısı birçok eseri gizlemektedir. 2008 yılı yazında adada yaptığımız yüzey temizliği sırasında bitki dokusu altında gizlenmiş yapıların büyük bir bölümü açığa çıkarılmıştır. Kedreai adasında bugün için tespit edilmiş beş kilise kalıntısı ve bir vaftizhane bulunmaktadır. Bunlardan dördü adayı çevreleyen Helenistik kent surlarının dışında yer alır. Surların dışında kalan dört kiliseden ikisi adayı ikiye ayıran kıstağın batı tarafında diğer ikisi ise antik yerleşimin olduğu kıstağın doğu tarafındadır. Surların içinde yer alan kiliselerden biri Apollon Kutsal Alanı üzerinde diğeri ise adanın kuzeybatısında konumlanır. Ada'da şu an için bilinen beş kilisenin üçü bazilikal, diğerleri tek nefli plan özelliği göstermektedir. İsim ve tarihleri konusunda yardımcı olacak yazıt ve yazılı kaynak bulunmadığından kiliselere boyutları, konumları ve planlarına bağlı adlandırmalar yapılmıştır. Ada üzerindeki üç bazilikal kilise mimari, litürjik ve dekoratif unsurlarıyla yalnızca Karia'da ve Anadolu'da değil aynı zamanda Ege ve Akdeniz çevresinde de çok yaygın olan özelliklere sahiptir. Bu kiliseleri daha belirleyici veriler olmaksızın bile, plan tipolojilerine baklarak kabaca 5- 6. yüzyıl içerisinde herhangi bir yere yerleştirmek yanlış olmayacaktır. Ada'daki ikinci yapı grubunu tek nefli örnekler oluşmaktadır. Bu plan tipindeki yapıların Erken Hıristiyanlıktaki varlıkları ile birlikte özellikle Orta Bizans dönemi içinde yaygınlaştıkları ve son Bizans döneminde de kullanıldıkları bilinmektedir. Ancak bu olgunun adadaki örneklerin tarihlemesinde sorun yarattığını söylemeliyiz. Duvar dokularının tarihlemede kullanılamaması yapılara ait diğer buluntulara yönelmeyi gerektirmiştir. Vaftizhanenin, konumu ve işlevi açısından bazilikal yapılarla aynı dönemden olduğu, kalıntıların içinden çıkan cam kandillerle de desteklenmiştir. Ada'nm diğer tek nefli yapısı olan Kıstak Kilise'nin yüzey buluntuları arasında tarihlemeye yönelik hiçbir bezeme unsura rastlanmamış olması yapının değerlendirilmesini güçleştirmektedir. Sonuç olarak şunu söyleye-biririz ki birçok dini ve sivil yapıyı barındırmasına karşın Bizans tarihindeki yeri tam olarak bilinmeyen bu küçük adada yapılacak kapsamlı kazı çalışmaları, yapıların tanınmasına ve bilinmeyenlerin aydınlatılmasına yardımcı olacaktır. Although not attested by written sources, the archaeological data clearly indicate that the Christian settlement on the island of Kedreai gained importance in the 5th century AD, when Christianity gained importance in Karia. Even though representing an important Byzantine settlement including a harbour, storage buildings, baths, churches, houses and cisterns, Kedreai does not appear in the bishopric lists. Kedreai has been known for a long time by published materials which give general information about the remains. While the first detailed study by Ruggieri lists the remains of only three churches, a recent investigation of the island in 2008 has revealed five churches and a baptisterium. Four of these churches are situated outside the Hellenistic city walls which surrounds the island. Of the two intraurban churches, one occupies of the site of the sanctuary of Apollon; the second one is located on the northwestern part of the island. Three of the five known churches on the island are basilical and the other two are single nave planned. Due to lacking inscriptions or written documents mentioning the names and dates of these churches, they are named according to their sizes, locations and plans. The three basilical planned churches demonstrate features not only of the Karian but also of the Aegean and Mediterranean region with their architectural, liturgical and decorative elements. Observing the plan typologies, it is possible to date these churches to the 5th and 6th centuries. The second building group on the Island is the single naved halls. Since this building type existed throughout Lafe Antiquity and was common in the Middle and Late Byzantine period, a reliable dating of the buildings faces serious problems. Since the masonry does not yield data for the dating, other findings belonging to the structures need to be examined to support this data. The baptistery belongs to the same period as the basilical structures according to the location and function of the building, and this idea is supported by the glass lamps found in the remains. Due to lack of architectural and other materials found during the survey, no exact date is suggested for the single naved Isthmus Church of the Island. To appreciate the importance of Kedreai in late antique and byzantine history, future excavations would be desirable.
Kaynak
OLBACilt
0Sayı
20Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TVRNeU1EWTFOUT09https://hdl.handle.net/20.500.12809/8153