İLK DÖNEM İLHANLI-ALTIN ORDA REKABETİNİN SEBEPLERİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME
Künye
GÜNEŞ İ (2022). İLK DÖNEM İLHANLI-ALTIN ORDA REKABETİNİN SEBEPLERİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME. Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 4(7), 69 - 78. Doi: 10.53718/gttad.981644Özet
Bu çalışmada, İlhanlı-Altın Orda devletleri arasındaki düşmanlığın ortaya çıkmasına neden teşkil eden gelişmelerle birlikte, kaynaklar tarafından rivayet edilen kayıtların analizi yapılacaktır.13. ve 14. asırda İran, Azerbaycan, Horasan, el-Cezire ve Irak’a hâkim olan İlhanlılar Devleti ile Rus, Bulgar ve Kıpçak topraklarına hâkim Altın Orda Devleti arasında uzun süren bir düşmanlık yaşanmıştır. Bu düşmanlığın ortaya çıkmasına birçok faktörün sebep olduğu bilinmekle birlikte Büyük Moğol İmparatorluğu’nun batı topraklarının Altın Orda’ya bırakılması ve Hülegü’nün 1258 yılında Bağdat’ın zaptı sırasında Halife’ye kötü davranıp onu katlettirmesi bu faktörlerin başında gelmektedir. Nitekim İlhanlılar, kuruluş devrinde Altın Orda’nın hissesine düştüğü bilinen Azerbaycan topraklarını kendilerine bağlamışlardı. Ayrıca Berke Han, Halife’nin başına gelenlerden dolayı Hülegü’yü şiddetle eleştirirken bu hususta kendisini bilgilendirmediği için tehditlerde bulunması, iki devlet arasında uzun zaman sürecek bir düşmanlığa sebep olmuştur. İlhanlılar ile Altın Orda arasındaki rekabet birçok minvalde devam etmiştir. Buna göre hem Alamut’un hem de Bağdat’ın ele geçirilmesi sırasında ganimetlerden bir kısmının Cengiz Han yasasına göre Altın Orda’nın hakkı olmasına rağmen İlhanlılar bunu vermeye yanaşmamıştır. Bu da iki taraf arasında kopuşun başlamasına sebep olmuş ve daha sonra bu kopuş yerini düşmanlığa bırakmıştır. Özellikle Bağdat’ın zaptından sonra başlayan gerginlik, İlhanlıların başkent olarak ilk başta Meraga, ardından da Tebriz’i seçmeleri Altın Orda’nın İlhanlılara savaş açmasıyla neticelenmiştir. Kendi hakkı olduğunu iddia etmelerine rağmen Kafkasya ve Azerbaycan topraklarının İlhanlılar tarafından ilhak edilmesi, Altın Orda cephesindeki düşmanlığın sebepleri arasında gösterilebilir. Öyle ki Azerbaycan’ın Moğol ordularının atlarına uygun yaşam koşullarına sahip olması, her iki tarafın ne pahasına olursa olsun buradan vazgeçmeme gibi bir siyaseti sürdürmelerine sebep olmuştur. Özellikle Nahcivan, Meraga, Mugan, Tebriz ve Sultaniyye gibi şehir veya bölgeler göçebelerin birçok ihtiyacını giderdiğinden, burası atlı göçebe sistemine göre inşa edilmiş İlhanlı ve Altın Orda orduları için birer cazibe alanı hâline gelmiştir. Nitekim geniş meralar, atların yem ihtiyacını karşılarken askerlerin de yaşamlarını idame ettirmelerine yarayan geniş su ve av sahalarına sahiptiler. Bundan olacak ki İlhanlı hükümdarları ve askerleri, savaşların olmadığı dönemlerde zamanlarının çoğunu Kafkasya ve Azerbaycan’daki yaylak ve kışlaklarda geçirmişlerdir. Öte yandan Memlûklerin Altın Orda Devleti’ni daima İlhanlılara karşı tahrik etmeleri de taraflar arasında düşmanlığın başka bir yönünü oluşturmaktadır. Özellikle Memlûk Sultanı Baybars, Berke Han’ı Hülegü’ye karşı dinî sebeplerden dolayı savaşmaya ikna emek için bir dizi diplomatik temasta bulunmuştur. Nitekim İslam’a göre Müslümanlığa saldıran herkese karşı cihat yapmak gerekiyordu ve Sultan Baybars da Berke Han’dan bu uğurda mücadele etmesini istiyordu. Fakat Sultan Baybars’ın buradaki yegâne amacı, iki Moğol devleti arasında bir düşmanlık meydana getirterek Haçlılara ve İlhanlılara karşı yaptığı savaşlarda yükünü hafifletmekti. Neticede bahsedilen tüm sebepler iki devlet arasında kalıcı bir düşmanlığın ortaya çıkmasına sebep olmuş ve bu da uzun süren bir çatışmalar silsilesine sebep olmuştur.